Cem Erman……
İlk başrolüm Özleyiş. Mesut Engin’le paylaştığım, başa baş bir rol. En sevdiğim filmimdir. Çünkü ilk göz ağrım.” Anılardan söz ederken “Hey gidi günler hey…” diyor, elleri ve sesi titriyordu Cem Erman’ın. İlk kez ’90’ların başında, Gazeteci Erol Dernek Sokağı’ndaki sinemacıların buluştuğu, iş beklediği kahvede buluşup söyleşi yapmıştım Cem Erman’la. Geçmişteki günlerini anımsamış, ağlamaya başlamıştı. “Duygusal bir yapıya sahibim, çok hassas bir insanım. Belki oyunculuk gücüm de oradan geliyor. Ama istediğim rolleri oynayamadım sinemada. Vermediler bana. Başroldeki oyuncular çekemediler.
Osman Seden zaten bana, ‘Cem, evladım, bunlar seni çekemiyorlar. Senin fiziğin daha iyi’ demişti ’78’de. Ben de, ‘Osman ağabey, ben sinemayı seviyorum. Karakter rolleri oynayabilirim’ dedim. Başrol oynamak benim için önemli değil. Önemli olan başarılı olmak. Amerikan sinemasında birçok başarılı oyuncu figüranlıktan gelmedir. Ne yazık ki Türkiye’deyiz.” Cem Erman annesini çok seviyordur fakat 1986 yılında annesini kaybedince her şeyini kaybettiğini düşünür. “Malımı, mülkümü, evimi. O güzel hayattan sıfıra düşünce, arkadaşlarım da bana yüz çevirdiler. Çok sıkıntılı günler geçirdim.