KOCASI DÜĞÜNDEN 6 HAFTA SONRA KAYBOLDU, GERÇEK TAM 68 YIL SONRA AÇIĞA ÇIKTI.
Kocası eşyalarını toplayıp merkeze gitmek için yola çıkarken Peggy sessizce izledi. Hiç adil görünmüyordu, birlikte çok az vakit geçirebilmişlerdi ve şimdiden ayrılmaları gerekiyordu ama Billie’nin başka seçeneği yoktu. Billie’nin fazlasıyla ciddiye aldığı ve gurur duyduğu vazifesiydi bu. Çocuk sahibi olmak ve ailesini korumak için geri döndüğü günü beklemesi gerekecekti ama içten içe ikisi de bunun yaşanmama ihtimalinin olduğunu biliyordu. İkinci Dünya Sa-vaşı tam gaz devam ediyordu. Amerikalılar her gün askere alınıyordu… özellikle de olağanüstü potansiyele ve kullanışlı yeteneklere sahip olanlar. Bu ikisine de sahip olan Billie çağrılacağı günün yakın olduğunu biliyordu, bu yüzden de mektup geldiğinde şaşırmadı veya endişelenmedi. Mektup sevdikleriyle vedalaştıktan sonra Tallahassee’ye gelmesini söylüyordu. 354. Ordu Bölüğünü anmak için açılan bir siteye röportaj veren Peggy, durumu nasıl karşıladığını anlattı. “Bölüğünü Tallahassee’ye götürdükler, kadınları da oradaki büyük bir otele aldılar.” Sonra hanımlara daha fazla talimat verilmiş, Peggy’nin açıklamalarına göre: “Kocalarımızı çağırdıklarında bizlere evimize dönüp kocalarımız varana kadar kimseye onların sa-vaşa gittiğini anlatmamızı istediler.” Çok zorlu bir devirdi ama insan başka ne yapabilir ki? Peggy ve Billie’nin sadece 6 haftalık evli olmalarına rağmen ayrılmak zorunda kalmalarını kabullenmekten başka bir seçeneği yoktu. Kocalarının güvenle vardığı doğrulanana dek eşlerine onların sa-vaşa katılmak için gönderildiğini kimseye söylememeleri istenmişti. Ne yazık ki Billie’nin Avrupa’ya sağ salim ulaştığına dair doğrulama, Peggy’nin ondan son haber alışı olacaktı. Teğmen Billie Harris’in nerede olduğuna dair bilgi olmamasının sebebi, Amerikan ordusunun bürokrasi açısından kargaşa halinde olmasıydı. Ordu hiçbir bilgiden emin olamıyordu, o yüzden Peggy’ye kocasının nerede olduğuna dair yanlış haberler verdiler. Ordunun Müttefik Kuvvetler kontrolündeki Fransa’daki Yüksek Karargahı Peggy’ye kocasının sağ salim ve eve dönmek üzere olduğunu söylemişti ama ne yazık ki bu durum gerçeği yansıtmıyordu. Yetkililer kocasının nerede olduğu konusunda birkaç hata yaptıktan sonra, Peggy kocasından haber almak veya onu görmek istiyorsa tek seçeneğinin kendi kendisine öğrenmek olduğunu anladı. Peggy ö-l-dü ö-ldü dirildi: “Bir telegram geldi: açar açmaz paramparça oldum. Sonra tekrar bakınca telegraf ofisine dönerken telegramda yazan tarihten sonra Billie’nin bana yazdığı mektupları da yanıma aldım. Telegramda ‘kaybolma tarihi: 7 Temmuz’ yazıyordu ama Billie bana bu tarihten sonra kendi eliyle mektup yazmıştı. Sonra da ‘görev sırasında kaybolma tarihi: 17 Temmuz’ dediler.” Peggy ona gönderilen tüm bilgileri topladı, olanları çözmeye çalıştı ve başkalarından gördüğü desteğe sıkı sıkı tutundu: “Bana endişelenme, Billie hiç şüphesiz ‘işlem altındadır’ dediler. Billie’nin ailesi ve ben onun ABD’ye döndüğüne inanmayı seçtik. Bir yerlerde bir hastanede olduğunu, belki kim olduğunu unuttuğunu veya hafızasını kaybettiğini umuyorduk. Böyle vakalar duymuştuk.”